www.urfaradar.com

Mesaj şu şekilde:

"Cumhuriyet Hürriyetin en geniş şekli olarak İslâmiyetle uygun bir yöntem şeklidir.

Her ne kadar Kur' an - ı Kerîm ' de Cumhuriyet geçmezse de Cumhuriyetin temel esasları olan adalet ve meşveret emredilmiştir.

Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlarına yardım etmeyi emreder; hâyasızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar " Onların işleri, aralarında danışma iledir.

Kendilerine verdiğimiz rızıktan harcarlar." " iş konusu, onlarla istişare yap" ayeti indiğinde Peygamber efendimiz (asm) şöyle buyurmuştur, " Biliniz ki Allah ve Resulü meşvereden Müstağnidirler. Fakat Allah bunu benim Ümmetime bir rahmet kıldı. Onlardan her kim istişare ederse doğru yoldan mahrum kalmaz." ( Celâleddin Suyiti, Ed- Dürrül Mensur, c 2 .s .359) 

Doğru Cumhuriyetin ufkunu ancak hakiki manasını yaşayarak ulaşabiliriz.

Hakiki Cumhuriyet hak ve hukuka riayet eden, düşünen, sorgulayan bir nesli beraberinde getirir.

Bunu uygulanan politikalarla sindirilmiş değil, hakkını arayan, adaleti savunan insanlar sağlayacak.

En büyük tecellisi ise geleceğe inançla bakan, manevi değerleri yaşatan ve haktan şaşmayan gençler de gözüküyor.

İnanan gençlik bu değerleri yaşatarak Cumhuriyeti hakiki mahiyetine kavuşturacaktır.

Cumhuriyet demokratik değerlere bezenirse gerçek mahiyetine ulaşır.

Bu da bu değerleri esas alan prensiplerin uygulaması ile mümkün.

Cumhuriyetin dayanması gereken prensipler vardır en önemlisi ' de " Adalet" tır

Bir Devletin zulümle payidar olması mümkün değildir.

Cumhuriyetin temel esası herkese hakkını adil bir şekilde vermektir.

İşine içine haksızlık girerse zulüm olur.

Öte yandan hakiki Cumhuriyet meşveret prensibini de ihya eder.

Meşveretin azaldığı yerlerde yanlışlar artıyor.

Kur ' an 'nın emrettiği meşveret esası baskıyı önleyerek Diktatörlüğü engeller.

Diğer bir prensip olan kuvvetin kanunda olduğu güçlü bir sistem hakim olur ve bu sayede keyfi idare önüne sed çekilir.

Her ne kadar ülkemizde gerçek manada henüz bir Cumhuriyet idaresi tesis edilmemiş olsa da 29 Ekim 1923' de Cumhuriyeti rejimini ilan etmekle Cumhuriyet rejimi Padişah kulları olan milyonları yurtaş kimliği ile kucaklamış, özgür birey haline getirmiş hukuk devleti güvencesine kavuşturmuştur.

9. ci Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel Eğer bana Cumhuriyet nedir diye sorarsanız cevabım şudur; 

Cumhuriyet benim işte İslam köyden çıkmış bir köylü çocuğunu Cumhurbaşkanı başkanı yapan Cumhuriyet ' tir.

Cumhuriyet budur bunu büyük Atatürk' e borçluyuz.

Malatya'da bir banka memurunun oğlu Turgut Özal ' ı Cumhurbaşkanı yapan, Afyonkarahisar ' da bir öğretmenin oğlu Ahmet Necdet Sezer ' ı Cumhurbaşkanı yapan, Kayserili Tornacı Ahmet Hamdinin oğlu Abdullah Gül'ü Cumhurbaşkanı yapan, Kasım paşalı Taka kaptan Ahmet ' in oğlu Recep Tayyip ' i Cumhurbaşkanı yapan rejimin adıdır.

Cumhuriyet olmasaydı Kralların, padişahların kullarıydık; Cumhuriyet sayesinde teba olmaktan çıktın Vatandaş olduk.

Türkiye Cumhuriyeti bir büyük mucizenin adıdır.

Ancak asla bir tesadüfün adı değildir.

Cumhuriyet bir feryadın eseridir; yokluğu, çaresizliğe, fakru zarurette, cehalete karşı medeniyet ve muasırlık kavgasının feryadıdır."

Türkiye Cumhuriyeti savaş meydanlarında doğmuş, ancak hukuk sayesinde tescil olunmuştur.

Bu gün Cumhuriyet sayesinde İktidar olanlar ve o yüksek makamlara gelenler ne yazık ki Cumhuriyetin gerçek manasından çok uzak hareket ediyorlar.

Yaşasın Cumhuriyet, Yaşasın Demokrasi."