Akşener: 'Tek Tek Yıkacağız'
Akşener: "Hür ve millî siyasetimizle; haram düzenini de, ittifak diye paketlenen menfaat ilişkilerini de tek tek yıkacağız!"
8 Kasım Çarşamba günü TBMM grup toplantısında İYİ Parti Lideri Akşener şunları konuştu:
"Karabağ’ımızın Millî Zafer Günü’ne,
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüzü, ebediyete uğurlayışımızın 85’inci yılına,
Milletimizin enflasyonla devam eden acı mücadelesine,
İktidarın ekonomideki performansının, vatandaşlarımızdaki karşılığına,
Filistin’de hız kesmeden devam eden Netanyahu vahşetine,
İktidarın şehir planlamasındaki uygulamalarına,
81 ilimizin, birbirine yakın büyüklükte nüfuslara sahip olduğu yeni bir dengeli şehirleşme anlayışını ortaya koyacağımıza,
2023 seçimlerinde Türkiye’yi değiştirmek için gösterdiğimiz çaba karşısında; İYİ Parti’yi, oyun bozanlıkla suçlayanların, hainlikle suçlayanların, parti içi hesaplarını Türkiye’nin istikbalinin önüne koyanların hafta sonu itibariyle birer değişim havarisi oluvermesine ilişkin görüşlerimizi paylaştık.
İYİ Parti olarak hür ve millî siyasetimizle; bezirgân saltanatını, haram düzenini, kişisel ikbal siyasetini ve ittifak diye paketlenen menfaat ilişkilerini tek tek yıkacağımızı bir kez daha hatırlattık.
İl ve ilçelerimizi, iyi belediyecilik anlayışımızla tanıştırmak için; Kilis Belediye Başkan Adayımızı Yasin Topaloğlu, Antalya Döşemealtı Belediye Başkan Adayımızı Emre Afacan ve Gündoğmuş Belediye Başkan Adayımızı Mehmet Ali Gürses, Giresun Tirebolu Belediye Başkan Adayımızı Bülent Kara, Manisa Ahmetli Belediye Başkan Adayımızı Abdullah Aktuna ve Turgutlu Belediye Başkan Adayımızı Ahmet Orhan olarak milletimize ilan ettik.
Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener, Karabağ’ın Millî Zafer Günü’ne ilişkin; ‘’Savaşı sonlandıran anlaşma, 10 Kasım’da imzalanmıştı. Ancak, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’in kararnamesi ile Zafer Günü, Şuşa’nın işgalden kurtarıldığı gün olarak belirlendi. Çünkü 10 Kasım, Türkiye’nin büyük mateminin günüydü... İşte bu karar bile iki kardeş halkın aynı sevinci, aynı kederi paylaştığını ve sonsuza kadar sürecek birliğini bir kez daha vurguluyor. Biz, İYİ Parti olarak Karabağ’ın özgürlük mücadelesinde her zaman olduğu gibi bundan sonra da can Azerbaycan’ımızın yanında olacağız. Çünkü Karabağ, Azerbaycan’dır. Ve Azerbaycan da büyük Türk milletinin Kafkasya’daki iz düşümüdür.’’ diye konuştu.
Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüzü ebediyete uğurlayışımızın 85. yılına ilişkin; ‘’Mustafa Kemal, bir umuttur. Susuz kalmış yüreklerin pınarı; sahipsiz kalmış milletin yol başçısı, çaresiz kalmış vatanın dermanıdır. Mustafa Kemal, bir mücadeledir. Pes etmek bilmeyen azmin ateşi, hayalleri gerçek kılmanın inancı, her türden zulme karşı mukavemet gösterme iradesidir. Mustafa Kemal, bir gururdur. Türk’ün kudretinin simgesi, memleketin dört bir yanında dalgalanan ay yıldızı, Cumhuriyetle birlikte başlayan bir büyük destanın adıdır. Geçtiğimiz hafta Cumhuriyetimizin, 100’üncü yılına erişmenin verdiği mutlulukla hep birlikte aynı duyguda buluşmuştuk. 10 Kasım’da da yine büyük Türk milleti olarak tek yürek olacak, aynı duygudaşlığı paylaşacağız. Anıtkabir’in önündeki uzanan kuyruklarda aynı vefayı hissederek saygıyla dimdik duracağız. Çocuğu, genci, yaşlısı fark etmeksizin aynı özlemi duyacağız. Saatler, 9’u 5 geçeyi gösterdiği anda yüreğimizi sızlatan aynı büyük hüzünle dolacağız. Ama diğer yandan da siyasi hayatını Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüze, onun temsil ettiği değerlere ve bizlere bıraktığı kutlu mirasa düşmanlık besleyerek sürdürenlerin acizliklerine şahit olacağız. Ama ne yaparlarsa yapsınlar; kalplerindeki hırsı, kini ve düşmanlığı bize dayatamayacaklar. Büyük Türk milletinin gönlünde parlayan bir çift mavi göze gölge düşüremeyecekler. Her Türk gencinin ruhunda Mustafa Kemal’i yaşatmasına engel olamayacaklar. Ne mutlu bize ki; istiklal ve istikbal mücadelemizin büyük önderini her geçen gün, daha da iyi anlıyoruz. Ne mutlu bize ki O’nun, Türkiye Cumhuriyeti Devleti için açtığı kutlu yolda yine O’nu örnek alarak yürüyoruz. Ne mutlu bize ki; Türk milleti için ilmek ilmek işlediği o büyük vizyondan ilham alıyoruz. Bu vesileyle; İYİ Parti olarak buradan bir kez daha hem sizlerin hem aziz milletimizin hem de Yüce Allah’ın huzurunda ondan razı olduğumuzu ilan ediyoruz. Biz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüzden razıyız. Allah da hem mavi gözlü Bozkurt’umuzdan hem de tüm istiklal kahramanlarımızdan razı olsun. Ruhları şad, mekânları cennet olsun.’’ diye konuştu.
Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener, yeni ekonomi yönetimin hâlâ enflasyonla mücadele programı açıklamadığının altını çizerek Merkez Bankası’nın geçtiğimiz hafta %58 olan yıl sonu enflasyon tahminini %65’e çıkarmasını değerlendirdi.
Geçtiğimiz hafta Kütahya’da vatandaşlarımızla bir araya gelen Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener; Kütahyalı vatandaşlarımızın sorunlarını Meclis kürsüsünden dile getirdi.
Filistin’de hız kesmeden devam eden Netahyahu vahşetine ilişkin konuşan Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener; ‘’Sadece bir haftada ölen çocuk sayısı 1.700’den 4.237’ye yükseldi. Basın kaynaklarına göre 7 Ekim’den beri Gazze’de yaklaşık her 10 dakikada bir çocuk öldürülüyor. Bu vahşetin daha nesini tartışacağız? Gözü dönmüş Netanyahu’nun tüm dünyada savaş suçlusu ilan edilmesi için daha kaç çocuğun ölmesi gerekiyor? Böyle bir vicdansızlık, böyle bir umursamazlık olabilir mi? Bugün dünyada ne kadar ülke varsa her birinin meclisinde Netanyahu’nun savaş suçlusu ilan edilmesi gerekiyor. Kendi ülkelerinde bir terör saldırısı olduğunda dünyayı ayağa kaldıran batı ülkelerinin 21’inci yüzyılın en büyük katliamına sessiz kalması, 21’inci yüzyılda bile haçlı zihniyetinden çıkamadıklarının bir kanıtıdır.’’ dedi.
Batı’nın Hamas’ın terör eylemlerini odağına alıp Netanyahu terörünü görmezden gelirken; Doğu’nun Netanyahu terörünü odağına alıp sivilleri katledip Netanyahu’ya açık çek veren Hamas’ı görmezden geldiğini ifade eden Genel Başkanımız; ‘’Türkiye, Batı ile Doğu’nun bu iki yüzlülüğü arasında bir tercihe zorlanamaz. Türkiye, yalnız ve yalnızca; dünyanın unutmuş gözüktüğü vicdanın, hakkın ve adaletin tarafı olmalıdır. İsrail’le Filistin arasında 80 yıldır süregelen bu çatışmanın çözümü Filistin’i Hamas’ın, İsrail’i de Netanyahu’nun zihniyetinden arındırmaktır. Kalıcı bir barış inşa etmek için Türkiye; nefretten beslenenleri değil, barış için çabalayanları desteklemelidir.’’ diye konuştu.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in geçtiğimiz günlerde Türkiye’yi ziyaret etmesine ilişkin konuşan Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener; ‘’Ziyaret sonrasında yapılan açıklamada bir nokta, özellikle dikkatimizi çekti. Deniyor ki; Gazze'den sivillerin çıkarılması konusunda farklı bölge ülkelerini ziyaret etmişler ve önemli adımlar atılmış. Öncelikle şunu söylemek isterim. Netanyahu’nun, Filistin’de yol açtığı mezalimin karşısında çözüm yolu; sivilleri bölgeden çıkartmak değil, katil Netanyahu’yu bir an önce durdurmaktır. Bu çok açık. Amerika Birleşik Devletleri’nin de âdeta emir eri olan Netahyahu’yu durdurmaya elbette gücü yeter. Yani kimse kimseyi boşuna kandırmaya çalışmasın. Bir yandan kuzuyu yiyip, diğer yandan da çobanla oturup yas tutuyor-muş gibi yapan bu iki yüzlülüğü asla kabul etmiyoruz. Mezalim üzerinden toprak genişletme peşine düşen bu ahlaksızlığı reddediyoruz! Türkiye olarak şüphesiz ki öncelikle insani yardım ve ateşkes konusunda gereken her adımı atmak zorundayız. Ama Gazze’den çıkması gereken masum Filistinliler değil, katil Netanyahu’nun ta kendisidir. Bunu da asla unutmamalıyız. Eğer ki Filistin davasına ihanet etmek istemiyorsanız, eğer ki iki devletli çözüm önerinizde ciddiyseniz, eğer ki garantör devlet olma fikrinde samimiyseniz; o zaman üzerine günlerdir bomba yağan Filistin halkının bir de evlerinden, yurtlarından koparılmasına müsaade etmezsiniz. O nedenle buradan iktidarı uyarmak istiyorum: Sakın ola ABD’nin sivilleri çıkartma planının oyuncağı olmayın! Sakın ola kaçaklar için hendeğe çevirdiğiniz ülkemizi yeni bir sığınmacı akınıyla karşı karşıya bırakmayın! Sakın ola daha önce yediğiniz kazığı bir kez daha yemeyin.’’ dedi.
6 Şubat depremlerini hatırlatarak konuşmasına devam eden Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener, deprem tehlikesini yerel seçim gündemine taşıma gerekliliğinin altını çizdi.
Rant odaklı şehirleşme anlayışının ülkemizdeki en önemli sorunlardan biri olduğunu ifade eden Genel Başkanımız; ‘’Ülkemizin şehir planlamasındaki uygulamaları, batının da doğunun da fevkalade gerisinde kaldı. El âlem aynı çimento, aynı tuğla, aynı demirle sanat eseri gibi güvenli şehirler inşa ederken; Türkiye Ak Parti’nin rant düzeninin pençesinde çirkin, çarpık ve güvensiz binalar çöplüğüne dönüştü. Ak Parti iktidarında kentlerimiz, doğayla uyum içerisinde, insanlarımızın huzur ve güvenle yaşamaları için değil daha fazla rant için inşa edilir oldu. Ezcümle, yerel seçimlere alarm veren bir şehircilik sistemiyle giriyoruz. Ak Parti’nin 22 yılık iktidarı; Türkiye’yi pek çok alanda dünyanın gerisinde bıraktığı gibi şehircilik alanında da medeni dünyanın uzağında kaldık. Şehirlerdeki imar rantı, Ak Parti’ye o kadar tatlı geldi ki bilinçli olarak iç göçü özendirmeye başladılar. Bugün geldiğimiz noktadaysa 85 milyonluk ülke nüfusunu sadece 10-15 devasa şehirde toplamayı hedefleyen tehlikeli bir şehirleşme anlayışıyla karşı karşıyayız.’’ dedi.
İktidarın şehircilik anlayışını en net şekilde gösteren örneklerinden birinin İstanbul’un Bağcılar ilçesi olduğunu ifade eden Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener; İYİ Parti olarak ortaya koyduğumuz dengeli şehirleşme anlayışını şu sözlerle anlattı:
‘’Her şeyden önce İYİ Parti’nin yönettiği şehirler, en hızlı dönüşen şehirler olacak. Kentsel dönüşümün, en iyi ve en hızlı örneklerini biz gerçekleştireceğiz. 81 ilimizin birbirine yakın büyüklükte nüfuslara sahip olduğu yeni bir dengeli şehirleşme anlayışını ortaya koyacağız. İmar planlarından oluşacak rantın birilerinin cebine değil, kentin paydaşlarına aktarılacağı yeni bir imar sistemi oluşturacağız. Yerel yönetimlerde ahlaklı insanları göreve getirmekle kalmayacak; aynı zamanda, yolsuzluğa geçit vermeyecek, yeni bir yönetim standardı da getireceğiz. İYİ Parti belediyelerinde şaibeli iş olmayacak. Yönettiğimiz belediyeler, bağımsız denetim firmalarınca denetlenecek. Tüm ihaleler, şeffaf ve kapalı zarf usulü yapılacak. Tüm şartnameler, adil ve kapsayıcı şekilde hazırlanacak. Özellikle büyük şehirlerimizi, çağın gereklerine ve sürdürülebilirlik ilkelerine göre yeniden tasarlayacağız. Paylaşım ekonomisini destekleyeceğiz. Trafik altyapısını, yeni nesil ulaşım çözümlerini destekleyecek biçimde yeniden düzenleyecek; trafik denetimindeki sorunları yapay zekâ ile çözeceğiz. Şarj istasyonlarını yaygınlaştıracak, anayolları da otonom sürüşe uygun hâle getireceğiz. Ayrıca İYİ Parti belediyeleri, sığınmacı istilasına karşı da etkin mücadele edecek. Sığınmacılara, kira ve mülk satışına izin vermeyecek, kayıt dışı istihdamın önüne geçeceğiz. İYİ Parti’nin yönettiği şehirler; Türk milletinin rahat ve huzurlu yaşadığı şehirler olacak. Işıklandırması olmayan sokak bırakmayacağız. Kent estetiğini koruyacağız. Kuracağımız kent estetiği kurulları ile mimari projelerin kent dokusuna uygun olmasını sağlayacağız. Yeni yerleşim alanlarını, kişi başına en az 30 metrekare, yeşil alan düşecek şekilde planlayacağız. Sadece konserlere değil, yeşil alanlara da sponsor bulacağız. Pahalı törenlere değil, kalıcı eserlere kaynak ayıracağız. Yer altı otoparkları ile araç kirliliğini azaltacağız. Yol tabelası, kaldırım, yürüyüş yolu, şehir mobilyası ve hız bariyerleri gibi unsurları da standart hâle getireceğiz. Herkesin bilmesini isterim ki; İYİ Parti’nin her bir belediye başkan adayı bu vizyonun bir elçisidir. İnşallah önümüzdeki yerel seçimlerde milletimizi de bu vizyonumuzun ortağı yapacağız! Ve İYİ Parti’nin yönettiği şehirlerde bu saydıklarımın birkaçını değil; eş zamanlı olarak hepsini hayata geçireceğiz!’’
Hafta sonu yapılan CHP kurultayına ilişkin konuşan Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener; ‘’Ne ilginçtir ki 2023 seçimlerinde Türkiye’yi değiştirmek için gösterdiğimiz çaba karşısında bizi oyun bozanlıkla suçlayanlar, bizi hainlikle suçlayanlar, parti içi hesaplarını Türkiye’nin istikbalinin önüne koyanlar; hafta sonu itibariyle birer değişim havarisi oluverdiler. Hani eskiden Gırgır diye bir dergi vardı, çıkıyor mu hâlâ bilmiyorum. Orada vardı bir zamanlar, bizim gençliğimizde; ‘bir güldüm, bir güldüm, bir güldüm…’ şeklinde. Ben de bir güldüm, bir güldüm, bir güldüm… Yani hem Saraçhane’de hem ayın 3’ünde hakkımda söylenmeyen kalmadı. Söyleyenlerin tamamı havari bugün. Allah’ım sen ne büyüksün. Her şeyi yaşarken gösteriyorsun. Valla ahirete hiçbir şey kalmıyor Türkiye’de. Evet sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı çıktık diye bize demediklerini bırakmayanlar, hafta sonu itibariyle yeni genel başkan sayın Özgür Özel’in en büyük fanları oldu. Ezcümle kral öldü ama 2023’e damga vuran o garip anlayış ve o anlayışın sahipleri, aynen yerinde duruyor.’’ dedi.
Kurultay sürecine ilişkin konuşmaya devam eden Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener; ‘’Tüm kurultay süreci boyunca Türk sağına ve bizlere bol miktarda hakaret edildi. Her türlü erdemi solda, her türlü ahlaksızlığı da sağda gören ateşli konuşmalar, derinlikli yorumlar yapıldı. Hançer edebiyatları, İYİ Parti eleştirileri havalarda uçuştu. Ve tüm bunlar da hazirun tarafından büyük bir şevkle, zevkle, çılgınca alkışlandı. Ne sağcılıkmış kardeşim bütün kötülüklerin anası, ne milliyetçilikmiş kardeşim bütün kötülüklerin anasıymış. Ya arkadaş biz size kırmızı dipli mumla çağrıda mı bulunduk? ‘Buyurun, gelin, bir berber dükkânı kuralım.’ dediniz, ‘Ortak bir berber dükkânı kuralım.’ dediniz; çırak çıktık, sorun yok. ‘Türkiye önde çıksın, biz çırak çıkalım.’ dedik. Bile bile de çırak çıktığımızı ilan ettik. Sorunumuz yok. Ama sonrası. E sonrası duraydınız kardeşim. Arkasında duraydınız. Şimdi herkeslere selamlar gitti biz hariç. Zaten sadece o, yan yana gelmenin bundan sonra pek bir zor olduğunun işaretidir. Çok merak ediyorum o cumhurbaşkanlığı döneminde; yani kendini kallavi Türk milliyetçisi olarak tarif edip beni parça pinçik eden bazı muhteremlerin bu herkesin birbirine selam gönderdiği; hiç yani hiç, hiç, hiç ayırt etmeden selamlar gönderildiği, eller sallanıldığı bir kongreden sonra nasıl olacak bilmiyorum. Milliyetçilik mi terk edilecek? Hem milliyetçi ola ola hem selam gönderile gönderile o masada nasıl yer alınacak onu da çok sıkı takip edeceğiz. Elbette kurultaylar bir siyasi partinin iç meselesidir. Elbette CHP, kendi içinde bir değişim sürecine giriyor olabilir. Elbette bu arkadaşlar sağ ve sağcı antipatisi üzerinden teşkilatlarını konsolide etme arayışında da olabilir. Ama hâlâ daha merak eden varsa şimdiden söyleyeyim; bizim için değişen hiçbir şey yok! Biz; çiçeği burnunda değişim şampiyonlarının daha bugün kurabildikleri cümleleri, bundan tam 8 ay önce kendilerine kurmuştuk. Hem de açık, net, sakin ve saygılı bir biçimde kurmuştuk. Üstelik kendimizi düşünerek, partimizi düşünerek değil; Türk milletinin makus talihini değiştirmek için kurmuştuk. Dolayısıyla o gün bize duvar örenlerin bugün anlattıkları, bu saatten sonra bizi ilgilendirmez. Milletimizden başka kimse bizi beğenmek zorunda değil. Milletimizden başka kimsenin teveccühü de bizim umurumuzda değil. Biz her şeyi hamdolsun yeterince gördük. ‘İlle de ben’ diyenleri gördük. Finish çizgisine kadar gelip geriye koşanları da gördük. Parti içi hesapların nasıl da milletimizin taleplerinin önüne koyulduğuna şahit olduk. O nedenle de bundan sonra kendimizden başka kimseye kefil olmayız. Siz isteseniz bile ben olmam. Olmayacağız. Hür ve millî siyasetimizle; bezirgân saltanatını da, haram düzenini de, kişisel ikbal siyasetini de, ittifak diye paketlenen menfaat ilişkilerini de tek tek yıkacağız!’’ diye konuştu."
Benzer Haberler
CHP Lideri Özel'den Sert Açıklamalar
Başkan Gülpınar'dan Urfa İçin Mega Proje
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Önemli Açıklama
Bahçeli'den Kardeşlik Açıklaması
Başkan Çiftçi İle Karaköprü Ağaçlandırılıyor
Başkan Gülpınar'ın 1 Yıllık Hizmet Karnesi
Şanlıurfa'da Şehir İçi Ulaşımda Önemli Gelişme: 7/24 Otobüs Seferleri Başlıyor!
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Sorumlular Hesap Verecek'